Terör Suçunun İfazı – Denetimli Serbestlik

Yargıtay 1. Ceza Dairesi         

2023/2780 E.  ,  2023/1514 K.

“İçtihat Metni”






MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KARAR : İtirazın kabulüne
KANUN YARARINA


Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.12.2016 tarihli ve 2016/81 Esas, 2016/364 Karar sayılı kararı ile 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükümlü …’ın bu cezasının infazı sırasında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihi olan 25.01.2023 tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ve tahliyesine dair Bakırköy 5. İnfaz Hâkimliğinin, 26.01.2022 tarihli ve 2022/556 Esas, 2022/595 Karar sayılı kararına karşı, infaz savcılığının hükümlünün terör suçundan mahkûm olması nedeniyle Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma

Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendi gereğince koşullu salıverilmesine 1 yıl ve daha az süre kala Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılabileceği, bu nedenle de 5275 sayılı Kanun’un 6291 sayılı Kanun’la değişik geçici 3/2. maddesi gereğince aynı Kanun’un 105/A maddesindeki infaz usulünden en fazla 6 ay yararlanabileceği gerekçesiyle anılan kararın kaldırılmasına yönelik talebinin kabulüne ilişkin merci Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.02.2022 tarihli ve 2022/460 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 17.01.2023 tarihli ve 94660652-105-34-6663-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.03.2023 tarihli ve 2023/9572 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.03.2023 tarihli ve 2023/9572 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, hükümlünün … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.12.2016 tarihli kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm edildiği, anılan cezanın infazı kapsamında ceza infaz kurumuna 02.10.2018 tarihinde girdiği, koşullu salıverilme tarihinin 25.01.2023 olarak hesap edildiği ve hükümlü hakkında Silivri 4 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 27.12.2021 tarihli ve 2021/14717 sayılı kararı ile terör örgütünden ayrılması konusunda samimiyetin tasdiki kararı verildiği ve yine anılan kurumca 29.12.2021 tarihli ve 2021/14748 sayılı kararı ile hükümlünün iyi halli olduğuna dair karar verildiğinin anlaşıldığı,
Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.02.2022 tarihli kararında her ne kadar 5275 sayılı Kanun’a 05.04.2012 tarih ve 6291 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ile eklenen geçici 3/2 nci maddesinde belirtilen “…(2) Koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanırlar…” şeklindeki düzenleme gereğince hükümlünün aynı Kanun’un 105/A maddesindeki infaz usulünden en fazla 6 ay yararlanabileceği belirtilmiş ise de, anılan Kanun’un geçici 3/1 nci maddesi gereğince (Ek: 5/4/2012-6291/2 md.) bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan hükümlülere yönelik olduğunun belirtildiği, kaldı ki 5275 sayılı Kanun’a 24.01.2013 tarih ve 6411 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi ile eklenen geçici 4 üncü maddesinde belirtilen “…(1) Bu Kanun’un 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31.12.2020 tarihine kadar uygulanmaz…” şeklindeki düzenleme gereğince, hükümlü hakkında 5275 sayılı Kanun’un geçici 3/2 nci maddesinin uygulanma imkânının bulunmadığı anlaşılmakla,
15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik





Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 4 üncü maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “(1)Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve
koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet Başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilebilir (2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler.” şeklindeki düzenleme,
Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde,
Somut olayda, hükümlü hakkında terör örgütünden ayrılması konusunda samimiyetin tasdiki ve iyi halli olduğuna dair kararların verildiği, 11.03.2021 tarihli müddetnamenin incelenmesinde koşullu salıverilme tarihinin 25.01.2023 tarihi olduğu, Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendi gereğince hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıdığı, bu halde hükümlünün koşullu salıverilme tarihine “1 yıl kala” 26.01.2022 tarihi itibariyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasını infaz edebileceği cihetle, itirazın reddi yerine, hükümlünün denetimli serbestlikten en fazla 6 ay yararlanabileceğinden bahisle yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ncu maddesinin, (1), (2) ve (3) ncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin uygulanması sırasında kanunun geçici 3, 4 ve 6 ncı maddelerinin de mutlaka gözönünde bulundurulması gerekmektedir.
3. Açık ceza infaz kurumunda kesintisiz 6 ay kalma şartının belirli bir süre uygulanmayacağı bu geçici maddelerde düzenlendiği gibi denetimli serbestlikten yararlanma hakkı bulunan hükümlülerin ne kadar süre ile denetimli serbestlikten yararlanabilecekleri de bu geçici maddelerdeki düzenlemeler dikkate alınarak tespit edilmelidir.

4. 05.04.2012 tarihli ve 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen 105/A maddesinde denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı için hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi şartı öngörülmesine rağmen 05.04.2012 tarihli ve 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 3 üncü maddenin birinci fıkrasında “ bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan açık ceza infaz kurumunda bulunan, kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıyan iyi hâlli hükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebileceği” öngörülmekle hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi şartı aranmaksızın bu infaz usulünden yararlanmalarına imkan sağlandığı ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlülerin, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanabilecekleri öngörülerek, bu maddeden yararlanma imkanı bulunan koşullu salıverilmelerine bir yıl ya da daha az kalan hükümlüler ile koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkı kazanan hükümlüler arasında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresi yönünden farklılık yaratılmıştır.

5. Ancak 6655 sayılı Kanun’un 5 nci maddesiyle değişik 24.01.2013 tarihli ve 6411 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 4 üncü maddeye göre bu Kanun’un 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şartın 31.12.2020 tarihine kadar uygulanmayacağı yönünde düzenleme yapılmakla yetinildiği, 105/A maddesinde yararlanma hakkı bulunan hükümlüler arasında geçici 3 ncü maddede olduğu gibi farklı bir uygulama yapılması yönünde bir düzenleme getirilmemiştir.

6. 5275 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasında 1 ve 3 üncü fıkralarda olduğu gibi “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla” ibaresine yer verilmemiş ise de, ikinci fıkra ile getirilen düzenlemenin de o anki koşullara göre koşullu salıverilmeden yararlanma hakkı bulunan hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanabilecekleri süreye ilişkin bir düzenleme olduğunu kabulde zorunluluk bulunmaktadır.

7. 5275 sayılı Kanun’un geçici 3.maddesi ile 105/A maddesinin aynı 6291 sayılı Kanun’la 5275 sayılı Kanun’a eklenip aynı tarihte yürürlüğe girdikleri de gözönünde bulundurulduğunda, kanun koyucunun koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler ile





koşullu salıverilmelerine bir yıl kalan diğer hükümlülerin denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma süreleri açısından farklı bir uygulama yapılması yönündeki iradesini denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazının düzenlendiği 105/A maddesinde ortaya koyacağında şüphe bulunmamaktadır.

8. Zira 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin üçüncü fıkrasında sıfır altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlülerin koşullu salıverilmesine iki yıl yada daha az süre kalması, maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen hükümlülerin ise koşullu salıverilmesine üç yıl ya da daha az süre kalması ve diğer şartları da taşımaları halinde denetimli serbestlikten yararlanabilecekleri şeklinde yaptığı düzenleme ile bu hükümlüler ile diğer hükümlüler arasında farklı uygulama yapılması gerektiği yönündeki iradesini açıkça ortaya koymuş olması da dikkate alındığında 5275 sayılı Kanun’un geçici 3 ncü maddesininin 1, 2 ve 3. fıkralarının geçici 3 üncü maddenin yürürlüğe girdiği tarihte denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma hakkı bulunan hükümlüler ile sınırlı bir uygulama alanının olduğunu kabul etmek gerekmektedir.

9. Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendi “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.” şeklinde düzenlenmiştir.

10. Somut olayda, hükümlünün silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hapis cezası ile cezalandırıldığı, cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumuna 02.10.2018 tarihinde alındığı, koşullu salıverilme tarihinin 25.01.2023, bihakkın tahliye tarihinin 18.08.2024 olarak tespit edildiği, hakkında Silivri 4 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulunun 27.12.2021 tarihli ve 2021/14717 sayılı kararı ile terör örgütünden ayrılması konusunda samimiyetin tasdiki kararı, 29.12.2021 tarihli ve 2021/14748 sayılı kararı ile iyi halli olduğuna ve 26.01.2022 tarihi itibariyle kalan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infazının uygun olacağına karar verildiği, 26.01.2022 tarihinde Cezaevi idaresi tarafından hükümlünün denetimli serbestlikten yararlanma talebi ile infaz dosyası denetimli serbestlik talebi yönünden bir karar verilmek üzere İnfaz Hakimliğine gönderildiği, Bakırköy 5. İnfaz Hakimliğinin, 26.01.2022 tarihli ve 2022/556 Esas, 2022/595 Karar sayılı kararı ile koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalan, iyi halli ve terör örgütünde ayrıldığı konusunda samimiyetinin tasdikine karar verilen hükümlünün koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olan bu karara karşı yapılan itirazın reddi yerine kabulüne ve İnfaz Hakimliğinin kararının kaldırılmasına dair itiraz mercince verilen karar Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 18.02.2022 tarihli ve 2022/460 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

31.03.2023 tarihinde karar verildi.

Yorum bırakın